11 Ocak 2008 Cuma

BUĞDAYIN TANIMI

BUĞDAYIN TANIMI
Yeryüzünde kültüre alınan ilk bitkilerden biri olan buğday, değişik iklim ve toprak koşullarında yetiştirilebilmesi, bileşiminde karbonhidrat, nişasta, protein, bazı vitamin ve mineral maddeleri bulundurması, değerli ve ucuz bir besin kaynağı olması bakımından hızla artan dünya nüfusunun beslenmesinde vazgeçilmez bir ürün özelliği taşımaktadır.
Ortalama 80-160 cm. kadar boy atan buğday bitkisinin boğumlu ve genellikle içi boş bir gövdesi, ince uzun yaprakları ve başakçıkları birleşmesiyle oluşmuş başak biçiminde çiçekleri vardır. Genellikle buğday tanesi 3-10 mm. Uzunluğunda 3-5 mm. Çapındadır ve ortasında uzunlamasına bir yarık bulunmaktadır.
Buğday tarımında bölgedeki kış koşullarının şiddetine göre kışlık ve yazlık olmak üzere başlıca 2 tip ekim yapılır. Kışlık buğdayın ekim zamanı her yerde güz dönemi, özellikle Ekim ve Kasım aylarıdır. Yazlık buğday genellikle ilkbaharda daha çok şubat ve Mart aylarında ekilirse de kışın yumuşak geçtiği yerlerde güz ayında da ekim yapılabilmektedir.
Kuru iklimde yetişen buğdaylar genellikle sert tiptendir ve daha dayanıklıdır. Nemli iklimde yetişen buğdaylar ise daha yumuşak ve dayanıksızdır.
Üretilen ve büyük bölümü besin olarak tüketilen buğdayın yaklaşık %10’u tohumluk olarak saklanırken az bir bölümü de sanayide kullanılmakta, artıkları ise hayvan yemi olarak değerlendirilmektedir.
BUĞDAY ÜRETİMİ VE VERİMİ
A. BUĞDAY ÜRETİMİ
Başaktan una, undan evimizdeki ekmeğe, makarnaya ve daha birçok gıda maddesine dönüşen buğday pek çok alanda kullanılabilen bir ürün olması nedeniyle iç tüketimimizde önemli bir yer tutmakta ve Türkiye dünyada buğday üreten ülkeler sıralamasında 7. sırada yer almaktadır.
Hava koşullarının iyi geçtiği bol ürün yıllarında buğday üretim fazlası olan Türkiye özellikle ilkbahar yağışlarının yetersiz olduğu yıllarda önemli miktarda buğday dış alımı yapmıştır.
Girdi fiyatlarındaki hızlı artış nedeniyle yeterli gübre, ilaç ile kaliteli tohumluk kullanılmaması üretimde ve verimdeki düşüşlerin asıl sebepleri arasında yer almaktadır.
B. BUĞDAY VERİMİ
Buğday verimi yağışın miktar ve dağılımı başta olmak üzere hava ve toprak sıcaklığı ile nisbi nem gibi iklim faktörüne bağlıdır. Bu faktörlerin verim üzerindeki etkisi bölgeden bölgeye olduğu kadar bitki gelişmesinin çeşitli devrelerine göre de değişmektedir. Buğday üretiminde kullanılan girdilerde verim üzerinde etkili olmaktadır.
Yapılan araştırma sonuçlarına göre kurak bölgelerde buğday verimi üzerine etki eden en önemli faktör yağıştır.
Ülkemizde buğday ekim alanlarının %70’i yağışı yetersiz olan iç bölgelerde yer aldığından buğday verimi bazı yıllarda kuraklıktan etkilenmekte, girdiler ve tarım teknikleri optimum düzeyde tutulsa bile işlenen verim düzeyine ulaşılamamaktadır.
Verimi arttırıcı temel yöntem ve çözüm önerilerini ise özet olarak şöyle sıralayabiliriz.
1. yetiştirme teknikleri
2. Sulu tarım alanlarının geliştirilmesi.
3. Gübre kullanımının artırılması.
4. uygun çeşit ve iyi tohumluk kullanımı.
5. Kalitenin iyileştirilmesi.
C. BUĞDAY TÜKETİMİ
İnsan gıdası dışında hayvan yemi olarak kullanılan ve ağırlıklı olarak ekmek, bulgur, makarna ve bisküvi olarak tüketilen buğdayın Türkiye için sağlıklı tüketim değerlerinin bulunması oldukça güçtür. Bu nedenle tüketim rakamlarının hesabı tahminlere dayandırılmaktadır.
Kişi başına ekmeklik buğday tüketimi 100 kg.dır. ekmeklik buğday tüketim dikkate alındığında kişi başına tüketim miktarları doğu illerimizde batı illerimize oranla daha yüksek olduğu görülecektir. Buna göre Doğu’da kişi başına yıllık ekmeklik buğday tüketimi 110-120 kg., Batı’da ise 80 km.dır.
TÜRKİYE’NİN BUĞDAY DIŞ TİCARETİ
A. BUĞDAY İHRACATI
İç tüketim ve dış fiyatlara bağlı olarak Türkiye’nin buğday ihracatı yıllar itibarıyla düzensiz bir seyir izlemektedir. Buğday ihracatımız üretimdeki azalışa bağlı olarak gerçekleşmektedir. İhracatla ilgili tablo ekte sunulmuştur.
B. BUĞDAY İTHALATI
1979 yılına kadar tarım malları ithalatında sektörün desteklenmesi amacıyla önemli kısıtlamalar uygulanmakta ve Türkiye’ye girmesine izin verilen ürünlerin büyük çoğunluğu KİT’ler tarafından ithal edilmekte idi.
1984 yılına kadar tarım ithalatı liberasyon listeleri çerçevesinde yapılmıştır. Fakat hassas ürünler olarak nitelendirilen grupta yer alan buğday ithalatında kota sistemi devam etmiştir.
Ocak 1990’dan itibaren üreticiyi dünya piyasalarındaki fiyat değişikliklerinden korumak için buğday gibi hassas tarım malları ithalatında özel kurallar uygulanmasına devam edilmiştir. 31.12.1992 de yayınlanan 1993 yılı ithalat rejimi; ithalattaki uygulamaların açıklık prensibine bağlanması gereğini vurgulamakla birlikte, tarım ürünleri ve işlenmiş tarım ürünleri ithalatında bir çok gümrük vergisi dışı kısıtlamaları da saklı tutmuştur. Buğday ithalatında ise TMO’nun Toplu Konut Fonu (TKF) kesintilerinden muafiyeti devam etmiştir. İthalatla ilgili tablo ekte sunulmuştur.
EKMEK SANAYİ
Bugün tüm dünyada gelişmişlik düzeyi ne olursa olsun ekmek en önemli besin maddesi olma özelliğini korumaktadır. Ekmek sanayiimiz büyük şehirlerde yeni kurulmakta olan geniş ölçekli ekmek fabrikaları haricinde küçük fırınlardan oluşmaktadır. Ekmekçilikte ilişkisi olan en önemli sanayii dallarından biri de maya sanayiidir. Fırınların tersine maya fabrikaları büyük ölçekli işletmelerdir.
UN SANAYİ
Buğdayın insan gıdası olarak kullanılabilmesi için öğütülmesi gerekmektedir.
Yılda ortalama 17 milyon ton olarak üretilen buğdayın tohumluk, yemlik ve diğer amaçlarla bir kısmı ayrıldıktan sonra geriye kalan 11 milyon ton buğday öğütülerek ortalama 9 milyon ton buğday unu elde edilmektedir.
C. BİSKÜVİ SANAYİ
Tahıl ürünleri sanayi içinde en fazla katma değer sağlayan ve son yıllarda önemli gelişme gösteren tahıl ürünleri sanayi dallarımızdan birisidir. Ülkemizde dördü büyük, dokuzu orta, on ikisi küçük kapasiteli olmak üzere 25 adet bisküvi fabrikası ve imalathanesi bulunmaktadır. 1980 yılından itibaren bisküvi üretimi ve tüketiminde düzenli artışlar görülmektedir.
Üretim hem yurtiçi talebi karşılamakta hem de ihracat yapılabilmektedir. Ancak bisküvi sanayiimiz un başta olmak üzere şeker, yağ ve ambalaj sanayiindeki sorunlar ile bu ürünlerin fiyatlarındaki dalgalanmalardan etkilenmektedir. Özellikle unun istenen kalitede olmaması problem yaratmaktadır.
D. MAKARNA SANAYİİ
Makarna üretimi yurt içi talebini karşıladığı gibi son yıllarda önemli miktarda ihracat yapılabilmektedir.
Ülkemizde en fazla durum buğdayı üreten ülkeler arasında ilk sıralarda yer almaktayız fakat makarna sanayiinin kaliteli ve yeterli miktarda durum buğdayı bulmada sıkıntı çekmesi ikilem yaratmaktadır.
Durum buğdayının diğer buğdaylardan daha kıymetli olmasına rağmen ülkemizde yeterince değer verilmeyip desteklenmemesi kaliteli çeşitlerin yeterli miktarda bulunmamasına neden olmaktadır.

Hiç yorum yok: