28 Aralık 2007 Cuma

SEVR (1920) VE ANKARA ANTLAŞMASI (1921)

SEVR (1920) VE ANKARA ANTLAŞMASI (1921)
MİLLİ MÜCADELE , SEVR (1920) VE ANKARA ANTLAŞMASI (1921)Milli Mücadele döneminde , Patrik Zaven Efendi, Rum Patriği ile birlikte 3 Temmuz 1919 tarihinde, İngiliz Yüksek Komiserliği’ne verdiği dilekçede, “Türkiye’de… Milli savunma bahanesi altında Hıristiyanlara saldırıları için çeteler ile milisler teşkilatlandırılmıştır…Asayişsizlikten esas itibari ile Türk Hükümeti mesuldur. Doğu Hıristiyanlarının koruyucusu ve mazlum milletlerin kurtarıcısı olan Mütefikler’in münasip görecekleri tedbirleri almarı için temenilerimizi ortaya koymamız hususuna müsadelerini rica ediyoruz.’’diyerek, İtilaf Devletleri’ni işgale teşvik ediyordu.Bu dönemde, Avrupa ülkeleri tarafından yapılan, Ermenilerin pek çok zulüm gördüğüne dair propagandalara, Amerikalı General James G. Harbord’un 16 Ekim 1919 tarihli raporu ile açıklık getirilmiştir.Harbord raporu, iddia edilen Türk katliamını çürütüyordu. Ancak az sonra, 16 Mart 1920 tarihinde İstanbul, İtilaf Devletleri tarafından işgal ediliyordu. Doğu Anadolu’da ise, Ermeni baskısı gitdikçe yoğunlaşıyordu. Bu sırada Müttefikler, Osmanlı İmparatorluğu’na bir an önce imzalatmak için üzerinde çalıştıkları barış antlaşması metnini ortaya koymuşlardı. Nihayet İngiltere’nin gayretleri ile Sevr Antlaşması 10 Ağutos 1920 tarihinde Osmanlı Devleti’ne imzalatıldı. Antlaşma’nın imzlandığı haberi Türkiye’nin her tarafında infial yaratmış ve öfke ile karşılanmış idi. Bu sırada İngilizler, savaş suçlusu olarak Malta Adası’na sürgün etdikleri Türkler’i, yani sözde Ermeni Soykırımı’ndan sanık olanları da, ölü doğmuş Sevr Antlaşması’nın 230. Maddesi’ne göre, özel bir mahkemede yargılanmak üzere hazırlığa başlamışlardı. İngilizler’in bütün gayretlerine rağmen “Ermeni Soykırımı “ iddiası daha 1920 lerde çökmüştü. Sevr Antlaşması, Doğu’da bir “Ermenistan” kurduğu gibi, “Kürdistan’a” da otonomi vermekte ve böylece Doğu Anadolu’yu parçalamakta idi.Nihayet, 29 Eylül 1920 tarihinde Sevr Antlaşması’nın tanıdığı haklara dayanarak Türk topraklarına saldıran ve almaya kalkışan Ermeni Cumhuriyeti, askeri harekata girişmiş ise de Kazım Karabekir Paşa’nın komutasındakı 15nci Kolordu bunların üzerine yürümüş ve 30 Ekim 1920 tarihinde Kars'ı kurtardıktan sonra, Taşnaklar’ı 2\3 Aralık 1920’de Gümrü (Alexandropol) Antlaşması’nı imzalamaya zorlamıştır. Böylece Sevr Antlaşması’nın Doğu Anadolu’da yaratmak istediği Büyük Ermenistan tasavvuru , Mustafa Kemal Paşa ordularının ayakları altında çiğnenmiş oluyordu.Kuvay-ı Milliye’nin şanlı mücadelesi sonucu emperyalist işgal yönetimi Güney Cephesi’nde de tutunamamıştır. Fransızlar, Sakarya Zaferi üzerine 20 Ekim 1921 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükümeti ile Ankara Antlaşması’nı imzalayarak, Hatay dışında işgal ettikleri yerleri geri vermişlerdir. Böylece, Milli Mücadele’nin Güney Cephesi de kapanmış oluyordu. Fiili değeri değeri olmadığı çoktan anlaşılan Sevr Antlaşması böylece, hukuken de hükümsüz kalıyordu.

Hiç yorum yok: